Kadın Liderler Neden Geri Çekiliyor? Küresel Bir Alarm Sinyali

Bugün kurumların en çok konuşması gereken meselelerden biri, liderlik pozisyonlarında kadınların görünürlüğünün azalması. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların sadece “cam tavanı aşmakta” değil, bulundukları pozisyonları korumakta da ciddi zorluklar yaşadığını gösteriyor. Bu durum yalnızca bireysel kariyerlerin sekteye uğraması anlamına gelmiyor; aynı zamanda kurumların sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve inovasyon hedeflerine ağır bir darbe vuruyor.

Özellikle ABD’de tablo bu eğilimi net biçimde ortaya koyuyor: 2025’te yeni atanan CEO’ların yalnızca %25’i kadın oldu (2024’te bu oran %29’du). Dahası, bazı eyaletlerde bu oran dramatik biçimde düşmüş durumda; örneğin Texas’ta %16’ya kadar geriledi. Bu bireysel bir tercih değil, sistemsel bir geri çekilmenin sinyali.

Peki kadın liderler neden geri çekiliyor? Ve bu sadece bir bireysel tercih mi, yoksa küresel ölçekte ciddi bir alarm sinyali mi?


Kadın Liderliğin Sessiz Gerileyişi

2025’e girerken pek çok kurum, çeşitlilik hedeflerini gururla dile getiriyor. Ancak rakamlar farklı bir tablo çiziyor. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, pandemi sonrası dönemde kadınların üst düzey yönetimden çekilme oranı hızla arttı. Bu gerilemenin başlıca nedenleri arasında:

  • Çifte Yük: İş ve ev sorumluluklarının orantısız dağılımı.

  • Görünmez Emek: Kadınların katkılarının takdir edilmemesi ve görünür kılınmaması.

  • Adalet Algısı: Terfi ve fırsatlarda hâlâ erkeklerin daha avantajlı olması.

  • Kültürel Direnç: Kurumların çeşitliliği söylemde savunup pratikte desteklememesi.

Kısacası mesele, yalnızca kadınların “tercih”leri değil; sistemsel olarak kadın liderliği sürdürülemez hale getiren yapılar.

Kurumlar Ne Kaybediyor?

Kadın liderlerin sayısının azalması, sadece temsil meselesi değil. Araştırmalar, üst düzeyde çeşitlilik olan kurumların hem finansal performans hem de çalışan bağlılığı açısından çok daha güçlü olduğunu gösteriyor.

Kadınların geri çekilmesi:

  • Karar Kalitesini Zayıflatıyor: Farklı bakış açılarının eksilmesi, tek tip karar mekanizmalarını güçlendiriyor.

  • İnovasyonu Engelliyor: Çeşitlilik eksikliği, riskleri doğru okuyamayan kör noktalar yaratıyor.

  • Bağlılığı Azaltıyor: Kadın çalışanlar, kurumun üst yönetimde kendilerine benzer figürleri göremedikçe aidiyet hissi kayboluyor.

Bu tablo, aslında sadece kadınların değil, bütün kurumun geleceğini ilgilendiriyor.

Kadın liderliğin gerilemesi, bir eşitlik mücadelesi olduğu kadar bir kurumsal sürdürülebilirlik meselesidir. Eğer bu alarm sinyali görmezden gelinirse, kurumlar sadece toplumsal baskı değil aynı zamanda iş sonuçları açısından da ciddi kayıplar yaşayacak.

Şimdi kritik soru şu:
Sizin kurumunuzda kadın liderlerin görünürlüğü artıyor mu, yoksa geriliyor mu?

Çeşitlilik raporları, mentorluk programları ve esnek çalışma düzenleri kağıt üzerinde güzel görünebilir. Ancak gerçek dönüşüm, kültürün en dipten tavana kadar eşitliği sahiplenmesiyle mümkün.

Bugün verilecek kararlar, yarının kadın liderlerini ya güçlendirecek ya da sahneden indirecek.

Yeni Nesil Liderler WhatsApp Topluluğumuza katılın: Kurumsal liderlik, koçluk ve ekip yönetimi üzerine güncel bilgilere ulaşmak için TIKLAYIN